Hayat fazla uzun sürüyor. Dizi gibi yaşasak ya.
5 Nisan 2012 Perşembe
OŞuBuŞuKim
Defalarca düşünmüşümdür mutsuz olmaya çalıştığımı. Bunun için bahaneler bulduğumu, bulamadığım yerde uydurduğumu, uyduramadığım yerde 'sebepsiz' mutsuzluklarla avunduğumu. Dile gelince ise hep mutlu olmak istediğimi, birini mutsuz etmekten çok imtina ettiğimi, hep birilerini mutlu etmeye çalıştığımı ve aslında bu yüzden mutlu olmayı çok da hak ettiğimi... Ama bir başka ses de işte tam da böyle yaptığım için, hep başkalarını mutlu etmeye çalıştığım için hiç mutlu olamayacağımı. Bir başkası, dünyada yeri olmayan şeylere yer vererek insanlardan bunu fark etmelerini bekleyemezsin. O ötedeki, ama hep çok akıllı, çok anlayışlı, hep çok farklı, bu dünyayla sorunları olanları onlar, onlar görebilirlerdi, ne yaptığımı fark edip bana da böyle yapılmasını istediğimi anlayabilirlerdi. O var ya o, sen öyle san, hepsi neye uğradığını şaşırdı, sarhoş oldular adeta, kendilerini unuttukları gibi ne bir şeyi fark edecek ne seni düşünecek halleri kaldı, böyle birisi dünyada olamazdı. Sonunda ben, ama her şey böyle film gibi de değildi. Arıza yaptığım da oluyordu, o kadar da başka bir yerden davranmıyor, yaşamıyordum ki? Hahahahaa, o yaptıklarının ardından gelen böyle patlamalar ancak arıza olmana yorulabilirdi zaten, sorunlu bir kadındın sen. O, her şey yolunda giderken hep bir sorun buluyorsun. En şimdi-fırtına-kopacak'lara gülücüklerinle yanıt verirken olmaz yerde ağlamaya başlıyorsun. Şu, sen iyisi mi şunu bir anla, kaldıramayacağın yükler altına giriyorsun. E ama sen de onlardan farksızsın en nihayetinde. Bu, bak bu konuda neredeyse anlaştık. Bırak, başkaları sana senin davrandığın gibi davransın, bırak onlar kıvransın nasıl daha mükemmel olabilir her şey diye. Sen böyle iyilik yaptığını sanıyorsun ama ne kendine ne başkasına bir faydan olmuyor ki! İllüzyonlar yaşatıp yaşatıp gerçeğe döndürüyorsun. Dengesiz böyle olunuyor işte. Ya sen bari sus, susmuyorum, kendine gel artık, kaç yaşına geldin, özgürlükmüş, bu mu özgürlük, köle ruhlu şey seni! Köle ruhlu mu? Demek... Evet, ben dedirttim bunu sana. Ağzından çıkarsa kulağın duyar belki diye ama öyle olmamış anlaşılan. Ama ben kabul ediyorum ki. Yani, adı köle ruhluluk değil bence ama herkes böyle davranmalı birbirine. Burada yaşamak kimseyi bunaltmadı mı artık? Değişmekten en çok benden başkaları bahsetmiyor mu? Değişelim işte. Başka türlü davranalım. Sen kendini çok alçakgönüllü sanıyorsun değil mi? Kendini başkalarına adayan, kuzu kuzu. Hadi be ordan! Bu kadar küstah olunmaz! Hatırlıyor musun? Küstah demişti sana. Taa gözlerinin içine bakarak. Nasıl acıtmıştı canını. Eee, nooldu, unutuverdin. Canın yanmasın istedin. Peki sonra ne oldu? Daha fena yaktı canını. E almıyorsun sinyalleri güzelim, kendini uyarlamıyorsun. İnsanlardan öğreneceklerin var ama sen kendini o kadar kutsal bir yerde konumlandırıyorsun ki söylenenleri duymuyorsun bile.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder