"Arzu nesnesinin bireyselleşmesi"
Nasıl bir süreç ki bu? Onu, şunu, bunu, beni değil de "sen"i arzulamak.
Arzunun yerine getirilmesinin verdiği haz sonra. Ama bu haz öyle çok da peşine düşülecek bir şey olmayabilir. Çünkü diğer bütün hazlar onun yanında güdük kalabileceğinden yanında başka yeşilin bitmesine izin vermeyen çam misali kurutabilir etrafını. Bu "aşk" değil. Bunu aşkla karıştıranlar aşık olmayı, aşkı nasıl öğrendiklerini bir gözden geçirmeli. Aşk, kuraklığı da bol verimi de içerir. Onu yalnızca kuraklıkla özdeşleştirmek olsa olsa kendini bir türlü verememek, vermekten kaçınmak için yapay bir kuraklık dönemi yaratarak kendini geri çekmeye bahane bulmak olabilir. Aşk söylenegeldiği üzere cesaret işidir. Kendini verebilmek için kendini görmekten korkmamak gerekir. Bastırdığın, karşılaşmak istemediğin şeylerin bilinciyle nasıl aşık olabilirsin? Ne zaman aşk kokusu alsan kuraklıkla o kokunun üstesinden gelirsin.
Ah, arzu diyorduk. Aşka nasıl geldik...
Evet, arzu nesnesinin bireyselleşmesinin ve doyurucu hazzın tek kaynağı haline gelmesi halini aşkı bu tür bir "tutsaklıkla" karıştıranların çarpık olarak adlandıracağım aşk kavrayışlarına benzerliğinden.
Arzu nesnesinin bireyselleşmesi ama tekilleşmemesi ya da farklı arzuların ve bu farklı arzuların nesnelerinin sürekli gündemde tutulması, gerekirse hazzın ara sıra ötelenip çoklu arzulamalara doğru kişinin kendini eğitmesi hazzı uzun erimli kılmanın bir yolu olabilir.
Her şey başka olabilir ve bazı şeyler üzerinde çalışılmakla değiştirilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder