Kim olduğunu çok merak ediyordu.
Şehirdeki onca kadın arasından hangisi?
Yakında oturuyordu, biliyordu. Belki de her gün camın önünden geçiyordu.
Belki de karşılaşıyorlardı.
Aynı domatese uzanıyordu elleri belki salatalık malzeme alırken.
Dolmuşa binerken ona yol veriyordu belki.
Yoksa geçen gün asansörde gördüğü...
Bir yolu olmalı bu meraktan kurtulmanın.
Onca insandan onu ayıracak, "Benim!" dedirtecek bir şey.
Çareyi onun en sevdiği renkte bir atkı örmekte buldu.
Ona yollayacaktı hediye olarak.
Böylece bir sonraki karşılaşmalarında anında çıkarıverecekti onu kalabalığın arasından.
Saklanabileceğini mi sanıyordu?
Nice külkedisi hikayeleri yaşanmıştı nicedir.
Tersinden, düzünden, kıyısından, açığından.
Bilmemiş miydi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder